Çarşamba, Mart 22, 2006

Soyutlamalar ve Ogrenme Tembelligi

Programlama yaparken -hatta tüm mühendislik problemlerini çözerken- en önemli becerilerden biri zannediyorum soyutlama becerisi. Yani bir işin detaylarını soyutlayarak, daha üst seviyeden o işi yapabilmeyi sağlamak. Java gibi dillerden, Struts, JSF gibi kütüphanelere veya design patternlardan aspect oriented programminge kadar yöntemler hep daha ileri seviyede soyutlama yapmayı sağlıyor. Hatta kimin söylediğini hatırlayamıyorum, meşhur bir yazılım mühendisi akademisyen -belki Donald Knuth olabilir- şöyle diyordu: "Programlamadaki her problem bir indirection (dolaylandırma) yoluyla çözülebilir."

Yazının Devamı...

Salı, Mart 21, 2006

Yenilik Uretme Yaklasimi Nasil Olmali?

Bir yerde şunu okumuştum: Sahip olduğunuz beceriler/teknolojilerden çıkarak yeni ürün fikri üretmemelisiniz. Bunun yerine ihtiyaçtan yola çıkarak yeni fikirler üretmelisiniz.

Evet, bu ikisi büsbütün farklı yaklaşımlar. Ancak tek başına ihtiyaçtan yola çıkmak da yeterli değil. Çünkü elimizdeki potansiyel kaynaklarla neler yapabileceğimizi, hangi ihtiyacı karşılayabileceğimizi bilmediğimiz sürece yenilik üretemeyiz.

Ancak yine de öneri doğru. Çünkü doğrudan ihtiyaçlardan değil de beceri/teknolojilerden yeni ürün fikirleri geliştirilirse, o zaman pazarın ihtiyaç duymadığı şeyleri yapma ihtimalimiz çok yüksek olur.

Öyleyse, yeni ürün fikirleri ihtiyaçtan yola çıkmalı, ancak geniş bir teknoloji/beceri bilgisine sahip olmak ön koşul olmalı.

Pazartesi, Mart 20, 2006

Program Yazma Keyfi

Programcılık neden bilmiyorum bana çok büyük bir keyif veriyor. Bir problemi ele almak. Onu anlamaya çalışmak. Çözümler tasarlamak. Buna yönelik bir ilerleme planı oluşturmak. İlk adımı tasarlamak ve bunu uygulamak. Biraz ilerlemek. Sonra plana geri dönüp kaldığım yerden devam etmek... Bunlar bana büyük keyif veriyor. Gerçi her zaman böyle olmuyor. Belki çoğu zaman problemlerde tıkanıyorum. Ama sonra sabırla uğraşmaya devam etmek ve bir şekilde tıkanıklıkları aşmanın verdiği sevinç bir başka oluyor.

Yazının Devamı...

Cuma, Mart 17, 2006

Dubai Resimleri

Marinadan bir resim. Burası dünyanın en büyük insan yapımı marinasıymış. Resimde marinanın sadece çok küçük bir kısmı görünüyor. Posted by Picasa

Salı, Mart 14, 2006

Yazilim Bakim Maliyeti

java.net sitesinde güzel bir yazı çıktı: "The economics of quality" Yazıda, bir yazılımın bakım sürecindeki hataların maliyetlerinin nasıl tahmin edileceği ve maliyet iyileştirmesi için nereye odaklanılması gerektiği gösteriliyor. Buna göre bakım sürecindeki hataların maliyetleri dört faktöre bağlı: Kalite, yazılımın büyüklüğü, hata başına maliyet, müşterinin bulduğu hataların oranı.

Bu dört faktörden, son ikisi kontrol edilmesi ve hatta tam olarak ölçülmesi oldukça güç. İlk iki faktör ise, yazılım geliştirmecilerin kontrolü altında.

Burada kaliteden kasıt, satır başına hata sayısı. KLOC (bin satır kod) başına kaç hata bulunuyorsa, o değer alınıyor. Yani 1000 satırdaki hata sayısı, 50 ise, Q (kalite) 0.05 ediyor.

En önemli maliyet faktörünü de kalite faktörü oluşturuyor. Malcolm Davis, yazının yazarının gözlemlerine göre kurumsal IT departmanlarında Q ortalama 0.1 civarında. Bu oranı sadece 0.05'e düşürmek bile, maliyetlerde yarı yarıya tasarruf anlamına geliyor. Benzer şekilde kurumsal IT yazılımlarında, kopyala/yapıştır türü alışkanlıkların yaygın olmasından dolayı, yazılımlar gereğinden fazla büyük. Bu tip kod fazlalıklarını temizlemekle de ciddi bir maliyet tasarrufu yapılabiliyor.

Bu yazının bana önemli gelen tarafı şu oldu: Genellikle kalitenin veya sadeliğin (kısalığın) iyi bir şey olduğunu biliriz. Ancak bunun sayısal etkisinin ne olduğunu göstermesi açısından bu yazı son derece yararlı. Malcolm Davis yazısında kullandığı rakamları 10 yılı aşan çok sayıda projede yaptığı ölçümlerle destekliyor. Ve bu yolla hesapladığı maliyet tahminleri, firmalarda çalışan bakım yazılımcılarının yıllık masraflarına yaklaşık eşit çıkıyor.

Pazartesi, Mart 06, 2006

Dubai

Geçen hafta Pazar günü Dubai'ye geldim. Oytek'teki işimden Cuma günü ayrıldım. Hemen iki gün içinde, hazırlanıp, Dubai'de yeni bir işe başladım. Aslında ilk günden itibaren bloglamayı düşünüyordum, ancak fırsat bulamadım.

Uçak yolculuğundan başlayayım şimdi :) Açıkçası uçağa daha önce de binmiştim, ama bu sefer nedense daha heyecanlı oldu yolculuk. Uçak kalkarken, çok tuhaf hissettim, bu kadar büyük bir şeyin uçabilmesinden dolayı. Sonra gökyüzüne biraz çıktıkça, aslında bu uçağın hiç de büyük olmadığını düşündüm. Sonra dünyayı düşündüm. Dünya da bir uçak gibi, koca evrende çok daha süratli bir şekilde uçuyor.

Yazının Devamı...

Pazar, Şubat 12, 2006

copy-log

copy-log is a weblog about ajax applications. It reviews regularly new ajax sites. It has nice content.

Bedava Dosya Gonderme ve Saklama

Çok büyük dosyaları emaille arkadaşlarınıza göndermekte güçlük yaşıyorsanız, yousendit.com gibi bir web sitesini kullanabilirsiniz. Bu site, büyük dosyaları yüklemenize ve istediğiniz zaman (7 gün içinde) indirmenize izin veriyor. Dosyayı yükledikten sonra, size dosyayı indirmek için kullanacağınız linki sunuyor. Bu link başka hiçbir yerde yayınlanmadığından, sizin haber verdiklerinizin dışında kimse bu linkten ve dolayısıyla dosyadan haberdar olamıyor.

Ayrıca bir blog yazarıysanız, resim, flash gibi büyük dosyaları image hosting sitelerine yükleyebilirsiniz. Böylece blog sağlayıcınızın sağladığı disk ve bant kapasitesini tüketmeden, dosyalarınızı ziyaretçilerinize sunabilirsiniz.

http://www.ghacks.net/2005/12/09/free-file-host-list-december-2005/ sayfasında, resim ve dosya yüklemek için kullanılabilecek sitelerin özelliklerini gösteren geniş bir liste var.

Cuma, Şubat 10, 2006

Hafta Sonu Izni

Az önce çok anlamsız bir şey duydum. Devlet memurları, hafta sonları dahil olmak üzere tatil zamanlarında şehir dışına çıkarken, müdürlerinden izin almaları gerekiyormuş. Bu doğru mu, bilen var mı?

En Iyi Yazilim Firmalari

En beğendiğim yazılım firmaları şunlar:

  1. Google - Herkesin favorisi. Arama motorlarında yaptığı devrimi diğer alanlarda da (gmail, google maps vs.) devam ettirdi.
  2. JetBrains - Küçük bir Çek firması olmasına rağmen, IBM, Sun, Oracle, Borland gibi büyük firmaların top koşturduğu Java IDE pazarında ciddi bir pazar payı elde etti. NetBeans ve Eclipse gibi bedava IDE'lerle rekabet ediyor ve tüm Java IDE'lerine teknoloji konusunda öncülük ediyor. Refactoring desteğini ilk defa geniş ölçüde sağlayan IDE.
  3. Opera - Küçücük (4 MB) bir yazılımda, çok sayıda özelliği sığdırdı. En çok özelliğe sahip browser olmasına rağmen, çok kullanışlı ve basit bir uygulama.
  4. Thoughtworks - Çok sayıda popüler open-source kütüphaneyi geliştiren yazılımcıların bulunduğu firma. Martin Fowler gibi yazılım mühendisliğinin pek çok duayeni bu firmada.

Çarşamba, Şubat 08, 2006

Çin Resimleri

Çin'den tabiat, su, pirinç tarlaları ve gökyüzü resimleri. Çok güzeller :)

http://www.impactlab.com/modules.php?name=News&file=article&sid=7301

Cumartesi, Ocak 28, 2006

Zorbalikla (Bullying) Ilgili Tim Fieldin Sozleri

Bu yazıda, Tim Field'ın zorbalıkla (bullying) ilgili sözlerinden bir kısmını çevireceğim. (Not: Daha önceki yazılarımda yaptığım gibi, burada da zorbalığı, psikolojik şiddet, yıldırma anlamında kullanıyorum. Bunlar İngilizcedeki bullying veya mobbing terimlerinin karşılığıdır.)

Yazının Devamı...

Cuma, Ocak 27, 2006

Psikolojik Yıldırmanin Sağlığa Etkileri

Bullyonline sitesinden yaptığım özet çevirilere devam edeceğim. Psikolojik yıldırmanın sağlığa etkileriyle ilgili oldukça detaylı ve kapsamlı bir makale bullyonline sitesinde yayınlanmış.

  • Ana semptomlar: stres, korku, uykusuzluk, bitkinlik, travma
  • Fiziksel semptomlar: hastalıklara karşı düşük bağışıklığın sonucunda sık yaşanan soğuk algınlıkları, nezle, ateş vs. (özellikle tatil günlerinde), ağrılar ve acılar (açık bir sebebi olmayan), sırt ağrısı, göğüs ağrıları, yüksek kan basıncı, baş ağrısı ve migren, terleme, titreme, hormonal problemler, fiziksel hissizlik (özellikle parmaklar ve dudaklarda), duygusal hissizlik (zevk ve sevgi hislerinin kaybolması), IBS, paruresis, iştah kaybı, yataktan daha yorgun uyanmak vs.
  • Psikolojik semptomlar: panik atak, reaktif depresyon (uyum bozukluğu), intihar düşüncesi, stres boşalması, unutkanlık, hafızanın etkisizleşmesi, düşük konsantrasyon, flashback (geçmişteki olayları yeniden hissetme), aşırı suç, kuşku, karışıklık ve kaybolma duyguları, çok yüksek seviyede korku, izolasyon hissi, güvensizlik, umutsuzluk vb; zorbanın bulunduğu ortamı ziyaret etmenin verdiği endişe, zorbayla yüzleşmekten rahatsız olma ve gerginleşme
  • Davranışsal semptomlar: gözyaşlarının dolması, alınganlık, öfke patlamaları, saplantı (tecrübe giderek hayatınızı ele geçirir), aşırı kuşku, aşırı duyarlılık, somurtkanlık (ruhsal zarar görmenin bir işareti), ruhsal durumun gidip gelmesi, vazgeçme, kararsızlık, mizah yoksunluğu, aşırı dikkat (zaman, yer ile ilgili), tikler, uyuşturucu malzemelerin artan kullanımı (sigara, kahve, alkol, uyku ilacı, antidepresanlar gibi), zevk için harcamalar, fobiler vs.
  • Kişilik üzerindeki etkileri: özgüvenin sarsılması, zayıf benlik algısı, kişinin kendine verdiği değerin ve duyduğu sevginin kaybolması
Bunların dışında, araştırmalara göre, stres, diyabet, astım, alerji, kronik fatigue sendromu ve bazı kanser formlarına da sebep oluyor. Biologist dergisindeki bir makaleye (T cells divide and rule in Gulf War syndrome (and asthma, TB, cancer, ME), Jenny Bryan, Immunology section in The Biologist, (1997) 44 (5)) göre bağışıklık sistemindeki zayıflama pek çok bozuklukla ilişkilidir.

Zorbalığın sonucunda hedef kişinin yaşadığı travmatik etki, pek çok zaman hedef kişilerin niçin kendilerine yapılanları ve kimin sorumlu olduğunu açıkça ifade edemediklerini de açıklar. Hedef kişi yüksek travmanın etkisiyle, olaydan sonra bir yıldan uzun süre yaşadıklarını ifade edemeyebilir.

Önemli bir sorun da, pek çok sağlık personelinin bu tür psikiyatrik zararları teşhis edememesinden kaynaklanır. Yanlış teşhisin sonucunda, hedef kişiyle ilgili şizofreni, paranoya, iş korkusu, okul korkusu, kişilik bozukluğu tanısı konulabilir.

Zorbalığın sonucunda hedef kişide, güçlü korku, utanma, şaşkınlık ve suç duyguları oluşabilir. Bu hisler, zorbalar tarafından, hedef kişinin sessiz tutulması için kullanılır. Bütün tacizciler (çocuk tacizcileri dahil) hedeflerini bu şekilde sustururlar. Bullyonline sitesinde taciz hedeflerinin niçin tacizi bildiremediklerini açıklayan bir makale daha bulunuyor.

İş arkadaşları, pek çok zaman, hedef kişiye olan desteklerini bırakır ve zorbalığa katılır. Bu psikiyatrik zararın seviyesini ve stresi artırır.

Yazının Devamı...

Çarşamba, Ocak 25, 2006

Mobbinge Karşı Savunma

Mobbinge karşı savunma yapmaya yönelik sözleri bullyonline sitesinden özetleyerek yazmaya çalışacağım.

Zorbaya (bully veya mobbing yapan kişi) karşı en etkili sözlerden biri, taciz edici davranıştan sonra, sert bir şekilde "Orada durun. Çizgiyi geçtiniz ve benimle ne siz ne de bir başkası bu şekilde konuşabilir." demektir.

Yazının Devamı...

Salı, Ocak 24, 2006

Mobbing - Duygusal Yıldırma

Dün akşam internette araştırma yaparken yeni bir kavramla karşılaştım: mobbing. Türkçeye belki duygusal yıldırma veya taciz diye çevrilebilir. Anlamı, iş ortamında sahip olduğu güce dayanan bir kişinin, başka bir kişiyi çeşitli duygusal manipülasyon yöntemleriyle yıldırması anlamına geliyor. Çok önemli bir kavram. Bu olay, hepimizin orta okuldan beri bildiği bir şey olmakla birlikte, buna bir isim verilmesini ve bu konunun detaylı olarak incelenmesini çok faydalı buluyorum.

  • Niçin duygusal tacize maruz kaldığınızda insanların çoğu yardım etmez?
  • Niçin "zorba" (bully) kişi sizi seçmiştir?
  • Neden zorbalık yaparlar?
Bullying kelimesini zorbalık olarak, bully kelimesini de zorba olarak çevirdim. Biraz Türkçede unuttuğumuz bir kelime. Zorbalığın sanki sadece geçmiş zamanda veya sadece mafya gibi yasadışı ortamlarda olduğunu düşünüyoruz. Halbuki gerçekte zorbalık gündelik hayatta kendi aramızda çok sık gerçekleşebiliyor. Manipülasyon teknikleri uygulamak, uzun süreye yayılmış düşük gerilimli çatışmalar yürütmek, arkadan konuşmak, küçük düşürmelek, hedef kişinin yaptığı işe yönelik haksız suçlamalarda bulunmak, hedef kişiyi otoriteye isyan etmekle veya uyumsuzlukla suçlamak, hedef kişinin itibarını zedelemek, üçüncü kişilerden bilgi saklamak ve insanlara yanlış bilgi vermek gibi çok sayıda davranışla, "zorbalık" yapılıyor.

Önemli noktalardan biri de şu: Mobbing, uzun süreye yayılan, yıldırma taktiğidir. Uzun süreye yayıldığı için, insanlar açık bir şekilde büyük bir haksızlık yapıldığını göremiyorlar. Ayrıca mağdur kişi, gerilim ve stres içinde uzun süre kaldığı için, zaman içinde duygusal dengesini kısmen yitiriyor. Bazı durumlarda, mobbingin sonucunda, mağdur zihinsel rahatsızlık geçirebiliyormuş. Dolayısıyla, henüz bu safhaya gelmediyseniz bile, size yapılan haksızlığın aslında adli suçlar kadar tehlikeli ve zararlı bir suç olduğunun farkında olmalı ve önlem almakta acele etmelisiniz.

İnsanlar, iş ortamındaki meslektaşlarınız niçin size yardım etmiyor? Bu soruya bullyonline sitesinde çok sayıda cevap verilmiş. Ben burada bunlardan birkaçını Türkçeye çevirerek derliyorum.

  • Az sayıda insan, zorbalığa, haksızlığa, ahlaki kirliliğe karşı koyacak dürüstlük ve cesarettedir. Mobbingin hedefi olan kişi, çoğu zaman bu ahlaki özelliklere sahip olduğundan zorbalığa maruz kalır.
  • Çoğu kişi, yapılan haksızlıkları ve tacizleri anlayamaz. Çünkü saldırganlıktan farklı olarak, yıldırıcı tacizler dolaylı ve gizlidir. Çok sayıda belki yüzlerce küçük küçük olaylardan oluşabilir. Bunların her biri tek başına basit ve bağlamından soyutlanmıştır. Bu yüzden, izleyenler bütün resmi göremez.
  • Zorba hedefinin itibarını küçük düşürmeye yönelik uzun süreli bir uygulama içindedir. Hedefin, kötü iş yapan biri olduğunu insanlara gösterir. Sürekli çamur atılan kişi, meslektaşlarının gözünde, organizasyon için bir tehdit olarak algılanır.
  • Zorba, hedefle ilgili pek çok bilgiyi saklar ve insanlara yanlış bilgi verir.
  • Yukarıdakilere ek olarak, benim gördüğüm kadarıyla zorbaların bir taktiği de, mağdur kişiyle ilgili kimsenin itiraz edemeyeceği bir haklı eleştiride bulunmaları. Diğer insanlara özellikle, hedef kişiyle ilgili bu haklı eleştiriyi gösterirler. Bu da diğer insanların, mağduru savunmalarını güçleştirir.
Yine bullyonline sitesinde, zorba kişilerin niçin özellikle hedef kişiyi seçtiklerine yönelik çeşitli cevaplar var:

  • Tamamen yanlış zamanda yanlış yerde bulunmaktan kaynaklanabilir. Hedef kişi, o sırada orada kim olsa o olacaktır.
  • İşinde iyi ve uzman olan kişiler mobbing hedefi seçilir.
  • Zorbalar genellikle korkaktır. Kendi yetersizliklerini ortaya çıkarabilecek ahlaki özelliklere ve profesyonel yeteneklere sahip kişilere kin beslerler.
  • Özgür ve önyargılardan uzak, ahlaki ve mesleki kurallara uymaya gayret eden kişiler hedef seçilir.
Özellikle kişisel ilişkiler ve yeteneklere yönelik kıskançlık mobbingin önemli sebeplerinden biridir.

Uçak kazalarıyla ilgili yapılan araştırmalar, pek çok uçak kazasının otoriter özellikteki kaptanların çevrelerinde kendilerine itiraz etmeyen bir sürü oluşturmasından kaynaklandığını gösteriyor. Kaptanın yardımcıları, kaptanın kurallara uymayan davranışlarına karşı çıkamadıklarından, büyük kazaların olduğu gözlemlenmiş. Bu kazaların sonucunda, havacılık sektöründe, kaptanlara verilen yetkiler azaltılmış ve pilot eğitimleri daha fazla takım çalışmasına yatkın bir hale getirilmiş.

Statükoyu farkında olmaksızın tehdit eden olaylar, zorba kişileri tetikleyen sebeplerden biridir. Dikkat çekmek, bir emire -bu emirin kuralları ihlal etmesinden dolayı- itaat etmemek, zorbalığa maruz kalan bir iş arkadaşını savunmak gibi davranışlar, zorbanın sizi hedef olarak seçmesine sebep olur.

Mobbingle ilgili yapılan araştırmalar, mağdurların, genellikle zeki, yenilikçi, azimli, dürüst, hoşgörülü, iyimser, idealist kişiler olduğunu gösteriyor. Bu özelliklerdeki insanlar, iş yerindeki zorbanın konumu için tehdit edici olmasından dolayı, hedef oluyorlar.

Bullyonline sitesinde, zorbaların bir hedefi tamamıyla yıldırıp yendikten sonra yeni bir hedef bulduklarını yazıyor. Bunun saplantıya dayalı bir davranış (obsessive compulsive behaviour) olduğunu, eğer kendilerine yeni bir hedef bulmazlarsa, kendi yetersizliklerini yansıtabilecekleri biri olmayacağından yaşayamayacaklarını yazıyor.

Bu sayfada, zorbalara karşı kullanılabilecek sözlerden çeşitli örnekler verilmiş. Yalnız pek çok kişi, stres anında, böyle sözler etmeyi başaramaz. Ben kendi adıma, stres altındayken, hemen hemen hiç konuşamam. Genellikle sessiz kalırım ve haklılığımın, zaman içinde ortaya çıkacağını kendi kendime telkin ederim..

Sitedeki şu cümle çok dikkatimi çekti:
"When responding to specious (plausibly deceptive) criticisms and allegations, under no circumstances be deceived into explaining, justifying, elaborating or apologising - each of these responses accords the criticism or allegation a validity which it does not have. Always put the onus on the bully to provide substantive and quantifiable evidence to justify his or her accusation."

Türkçesi:
"Yanıltıcı (muhtemelen aldatıcı) eleştirilere ve dayanaksız suçlamalara cevap verirken, hiçbir zaman açıklama yapma, davranışınızı meşrulaştırma, özür dileme, iddiaları ele alma gibi bir davranış yapmaya aldanmayın. Bütün bu yanıtlar, dayanaksız suçlamalar bir geçerlilik verecektir ki aslında bunların hiçbir geçerliliği yoktur. Somut, ölçülebilir kanıtlarla iddialarını ispatlama işini, her zaman zorbalık yapan kişinin üzerine yükleyin."

Çok doğru bir öneri. Mobbing yapan kişi, dayanaksız iddialarda bulunduğundan, bu kişiler için yeni suçlamalarda bulunmak oldukça kolaydır. Çünkü suçlamalarının dayanağı olması gerekmez. Halbuki hedef kişinin her bir iddianın yanlışlığını az bir zamanda, stres altında ve yanıltıcı bir çerçeve içine sokulmuş bir tartışmada son derece güçtür. Dolayısıyla, bu şartlar altında, hedef kişinin zorbanın iddialarına cevap yetiştirmeye teşebbüs etmemesi gerekir. Bunun yerine odak noktasını zorbanın kendi iddialarını ispatlamasına getirmeli.

Mobbing yapan kişilerle ilgili benim bir gözlemim de şu şekilde: Mobbing yapan kişi kendisi eksik veya yetersiz insandır. Uzun süreden beri mobbing yaparak yaşamaya alıştığından, öğrenme kabiliyetini uzun süre önce kaybetmiş, bu yüzden mesleki ve sosyal becerileri son derece sınırlıdır. Dolayısıyla, hedef kişi için son derece saçma ve basit görünebilecek iddialar, bu kişinin algı dünyasında, makul görünebilir. Hedef kişiyle, zorba arasında duygusal ve bilişsel zeka açısından ciddi bir fark bulunur. Zorba, hedef kişiye kıskançlık ve kin duygularıyla yaklaşır. Hedef kişi ise, zorbayı kendisi gibi normal zihinsel yeteneklere sahip bir insan olarak algılar. Halbuki, zorba kişi normalin çok altında düşünme ve öğrenme yeteneğine sahip bir insandır.

Yazının Devamı...

Perşembe, Ocak 19, 2006

Toplantilarin Calisanlar Uzerindeki Etkileri

Guardian Research sitesinde çıkan bir yazıda iş yerinde yapılan toplantı sayılarının giderek uzadığı, ancak bunun çalışanların motivasyonu üzerinde ters etkisi olduğuna yönelik çeşitli araştırma sonuçları anlatılıyor.

İlginç buldum...

Bedava Iconlar

http://www.famfamfam.com/lab/icons/ sitesinde açık lisanslı bedava simgeler (icon) var. Güzel yapmışlar.

Salı, Ocak 17, 2006

Operanın Arama Kutusunu Özelleştirmek

Yeni arama motorları eklemek için,

Yazının Devamı...

Pazartesi, Ocak 16, 2006

Metodoloji Arayışı - In Search Of Methodology

Cockburn'den yaptığım özetlere çok beğendiğim bir makalesiyle devam edeceğim: In Search of Methodology:

IBM´in metodoloji danışmanlığı grubu OO metodolojileri araştırdı.

Yazının Devamı...

Etkili Use Case Yazımı - Tavsiyeler

Cockburn'ün kitabından yaptığım özete devam ediyorum:

1. Her use case bir düz yazıdır (makale, prose)


If (condition)
then
else ..?.


else kısmına gelince durur. "Bu durumda ne yapılacak?" Hemen kendisi bir şey tahmin eder ve onu kodlar.

Halbuki else kısmında yazılması gereken şey, ihtiyaç dokümanında belirtilmiş olmalıydı.

22. İş ünvanları erken ve geç

İş ünvanları projenin başlangıcında da sonunda da önemlidir. Ama ortasında değil.

İş ünvanlarını başta ortaya çıkararak, sistemin gerçekleştirmesi gereken amaçları ortaya çıkarırsın.

Projenin sonunda yine önemli hale gelir. Çünkü izin seviyelerini ayarlamak, eğitim malzemelerini hazırlamak, paketlemek bu aşamada olur.

Yazının Devamı...

Etkili Use Case Yazımı - Use Case Adımları

Alistair Cockburn'ün "Writing Effective Use Cases" adlı kitabı en faydalandığım yazılım mühendisliği kitaplarından biri. Cockburn bu kitabında bir yazılımın davranışsal ihtiyaçlarını (behavioral requirements) keşfetmek ve tanımlamak için kullanılan use case modellerinin nasıl etkili bir şekilde yazılacağını anlatıyor. Kitabın önemli kısımlarını kendim için bundan iki sene kadar önce özetlemiştim. Bloguma bu özetimden bazı kısımları koyacağım. Özetlerin parça parça ve asıl metinin kısaltılmış hali olmasından dolayı, bir telif hakkı ihlaline sebep olmayacağını ümit ediyorum.

Yazının Devamı...

Pazar, Ocak 15, 2006

Yeni Groovy

Yazılım dünyasının en güzel özelliklerinden biri, birkaç ay kendisinden uzak kaldığınızda, size pek çok yeni ürünler göstermesi... Bir süredir gerek işte uğraştığımız projelerden, gerek de akşamleyin farklı alanlarla ilgileniyor olmamdan dolayı, java dünyasındaki yenilikleri takip edemiyordum. Bugün biraz internette dolaştım, java.net, clientjava.com ve diğer popüler sitelerdeki geçmiş blogları takip ettim. Özellikle groovy ve netbeans beni çok etkiledi. Kendim yazılım geliştirirken, IntelliJ'i kullanıyorum. IntelliJ pek çok açıdan bütün diğer IDE'lerden daha fazla verimlilik kazandıran özelliğe sahip. Ama yine de Netbeans'in özellikle Matisse adlı GUI tasarımı için kullanılan modülü harika. IntelliJ'de veya şu ana gördüğüm diğer GUI tasarım araçlarından çok daha kullanışlı ve özellikli.

Yazının Devamı...

Pazar, Ocak 08, 2006

Yenilikçilik Sanatı Kitabı

Tom Kelley'in Yenilikçilik Sanatı adlı kitabını sanırım bundan üç sene kadar önce okumuştum. Kitap Ezcazıbaşı Holding tarafından basılmış. Ezcacıbaşı'nı böyle güzel bir kitabı Türkçeye çevirdiği ve bastığı için kutluyorum. Ancak böyle kaliteli kitapların, yayıncı olmayan şirketler tarafından bastırılıp dağıtılmasını doğru bulmuyorum. Ezcacıbaşı, kendisi yayıncılık işinde olmadığından kitabı az sayıdaki şirket personeline ve tanıdıklara dağıtmakla yetiniyor. Halbuki bu gibi kitapların daha fazla insana erişebilmesi gerekir. Bunun için de kitabın kitapçılara dağıtılması lazım. Ancak yayıncılık işinde olmayan Ezcacıbaşı gibi şirketler, kitabın dağıtımını iyi yapamıyorlar. Öyle olunca da geniş kitleler böyle güzel kitaplardan faydalanamıyor...

Kitabın amazondaki linki için burayı tıklayın. Türkiye'deki kitapyurdu.com gibi sitelerden link veremiyorum, çünkü kitabın Türkçesi Türkiye'deki kitapevleri tarafından satılmıyor.

Salı, Ocak 03, 2006

Kapsamli Bir Analiz Yontemi: Volere

Hafta sonu ODTÜ'nün kütüphanesinden Suzanne ve James Robertson'ın "Mastering The Requirements Process" adlı kitabını almıştım. Çok güzel bir kitap. Özellikle yazılım sektöründen çıkılarak yazılmış olmakla birlikte, yeni bir sistem veya ürün geliştirme işiyle uğraşan herkese öneririm.

  • Proje Tanımlama
  • Bilgi Toplama (Her bir use case için tekrarla)
    • Use case yazımı
      • Normal akış
      • Extension points
      • Alternatiflerin yürütülmesi
    • Fonksiyonel olmayan gereksinimler
    • Kabul kriterleri
    • Prototip
    • Gereksinimlerin yazılması
  • Kalite denetimi

Sanırım burada yazdığım başlıklar belki ilk bakışta pek anlamlı görünmeyecektir. Ancak resmin bütününü tek bir blog yazısında göstermek istediğimden detaylara giremiyorum. Umarım ilerideki yazılarımda fırsat buldukça bunların detaylarına girebilirim. Ancak bu arada siz eğer bulabiliyorsanız kitabı okuyabilir veya http://www.volere.co.uk/ adresinden daha detaylı bilgi alabilirsiniz.

Yazının Devamı...