Salı, Haziran 02, 2009

Turkiyede Silikon Vadisi Nasil Olusturulur? - Naeem Zafar Seminer Notlari

Uzun zamandır mesaj yayınlayamadım. Fakat bugün girişimcilik ve inovasyonla ilgili harika bir seminere katıldım, tüm seminerin notunu tuttum. Seminerin yerini tutmasa da, yine de ilgilenenlere yararlı olacağını düşünüyorum.

Silikon Vadisinde bir düzine kadar şirket kurmuş, toplam 70 Milyon doların üzerinde fon kaldırmış (raise fund?) olan Pakistan kökenli Naeem Zafar tecrübelerini aktardı.

Yeni bir teknoloji girişiminde bulunmayı düşünenler veya Türkiye'de yenilikçi/inovatif bir iş kültürü oluşması için çalışmak isteyenlere aşağıdaki seminer notlarını okumalarını tavsiye ederim. (Notları ham haliyle yayınlıyorum)

türkiyenin teknoloji sektöründe çok büyük potansiyeli var.

silikon vadisi, stanford üniversitesi etrafında oluşmuş. yahoo, apple, google, intel ve daha çok sayıda büyük firma burada gelişti.

neden burada bu kadar çok inovasyon oluşuyor?

neden burada böyle olduğunu anlarsak, siz burada da bunu yapabilirsiniz. austin, boston ve banagaloreda da inovasyon var, ama bu seviyede değil

vadinin tarihi hep böyle değildi. 60lı yıllarda tamamen meyve bahçeleri vardı. 70lerde intel kuruldu. yarıiletkenler sektörü büyüdü. 80lerde her şey kişisel bilgisayardı. 90larda internet fırladı.



her on ylılda bir vadi yeniden kendini keşfediyor.

silikon vadisinde her şey sürekli gelişir. her cafede 4-5 kişi buluşmuş ve sürekli yenilik üretirler. biz dünyayı değiştireceğimiz hissiyle yaşıyoruz. bu his, yenilikçilik oluşturuyor.

iki konuyu konuşmak istiyoruz: birinci konu, vadi neden böyle oldu. ikinci konu, inovasyon nasıl oluşuyor?

buluş eşit değildir yenilik (inovasyon). buluşları inovasyona çevirmek çok çaba gerektirir. fikirlerin ürünleştirilmesi erekir. fikirleri üretmek kolay. ürünleştirmek zor.

inovasyon neden dünyanın her yerinde oluşmuyor? burada yeterince yenilikçi düşünen insanlar yok mu? neden hep silikon vadisinden çıkıyor?

5 temel sebep, inovasyonun yetişmesi için. eğer bunlardan üçü olursa, işiniz zor. hepsine ihtiyaç var. vadide hepsi var.

1. sebep: attitude of collaboration.
bu çok garip. vadide, birbirimize nasılsın, haa nasıl diye sormayız. sorumuz: merhaba, işin nedir? bu ülkedeyse, bunu sorsan, insanlar şaşırır. it'deyim dersin. tamam ama ne yapıyorsun. yazılım. tamam peki ne yapıyorsun? çoğu insan, kibarrlığından dolayı devam ettirmez. bu sizin posterinizdir. yeni girişmde çalışıyorum, doktorlara yarıdm etmek ve mobil yazılımlar geliştirmek için. bu anlamlı bir cevap.

eğer böyle derseniz, belki sizin arkadaşınızın bununla ilgili bir arkadaşı vardır.

silikon vadisinde, hiç tanışmayan insanların konuşmaları bile bunun üzerine olur. şu konuda bilgniiz var mı diye sorarlar. evet gel burada konuşalım der öbür adam. bu başka toplumlarda yok.

toplulukların içinde paylaşmak kolaydır. fakat islami dünyada, güven ne yazık ki çok uzun sürüyor. güven kültürü nasıl oluşturabiliriz.

vadide, çok geniş bir danışman ve mentor havuzu var. tecrübeli insanlar bilgilerini başkalarına vermek istiyorlar.

yüzlerce ilgi grubu her gece buluşur vadide. bedava veya 5-10 dolara. buralarda kablosuz teknolojileri, tıbbi teknolojiler vs. tartışırız. buna yönelik organizasyonlar düzenlnir. benim gözdem: tii. ilk on kişiden biriydim. şimdi 50 bin üstünde. ne yazık ki, türkiyede hiç şube yok. hepsi insanların girişmcilerin işbirliği içn.

neden böyle bir şeyi oluşturamıyoruz onu düşünmeliyiz.

2. sebep alignment of cncentives.

tipik senaryo. bir şirket başlat. patron maaşını düşünmez. patronlar, nasıl tasarruf yapmayı düşünürler, para kazanmayı düşünürler. çalışanlarla olabildiğince çok hisselerini kaybederlerse, bu her şeyi değiştiriyor. googleda binlerce insan bir gecede milyoner oldu. sekreterler bile. herkesin uyumluluk için yeterince teşvik güdüsü var.

güdüleri uyumlu hale getirmek, çok yüksek güç oluşturur.

3. sebep. intellectual property.

çinde bunu anlamaları çok zor. biri bir şeyicat ederse, herkes bunu kullanmalı derler. çünkü biz senin eğitimin için vergiler ödedik. fakat şöyle düşünün, eğer benim evime geldiğinizde, hoşuna giden bir şeyi alırsanız, bir daha sizinle bir şey paylaşır mıyım? hayır. aynı şey ip için de geçerli. bir buluştan yararlanabiliyor olmanız, toplum için yararlıdır, çünkü siz bana bu konuda tekel hakkı verirseniz, o zaman ben de size bunu nasıl yaptığımı anlatırım. aksi taktirde, herkes bilgiyi kendine saklar. paylaşırsanız, siz de başkaları da bunun üzerine yeni şeyler keşfeder.

neden ilaç firmaları, göğüs kanseri için ilaçl geliştirmeye milyarlarca dolar harcıyorlar. sonunda bunun parasını kazanamayacaklarsa, neden yatırım yapsınlar?

bu çok öneli bir parça, yenilikçi kültür için.

4. sebep kritik kütle. critical mass

vadide, büyük çaplı çok sayıda üniversite var. cumartesi gecesi bir parti görürseniz, iki mühendis, bir avukat ve bir doktor buluşurlar ve hemen yeni birfirma kurarlar.

istanbulun da bu kritik kütle potansiyeli var. bu kritik kütleyi nasıl birleştirebilirsiniz.

5. sebep. en gözde görüş.

vadide, biri başarısız olursa, daha önemli bir girişimci ve çalışan olur. biz herkesin akıllı olduğuna inanırız. siz başarısız olmuşsanız, o zaman sizi işe almak için büyük bir güdüm vardır, çünkü önemli dersler almışsınızdır.

dolayısyıla, eğer başarısız olursanız, zaten zengin olmuşsunuzdur. eğer başarısız olursanız, yine zengin olabilirsiniz. hiçbir kötüye gidiş yok.

çok sayıda firma kurdum. 5 tanesi başarısızdı. ama her biri benim için çok büyük bir öğrenme fırsatıydı.

bu 5 sebep, çok önemli şeyler, kültür oluşturmak için.

bunları nasıl buraya getirebileceğimizi araştırmamız lazım.

---
türkiyede kültürü nasıl oluşturabileceğiniz. amerika da 40 sene önce böyleydi. bunu aşmak için, tarıtşmanız lazım. değişikliği oluşturmak için azim gösterin.

değişim zihininizin içinde.

---
finansal kaynaklara asihp olmak şart değil mi?

bu çok önemli, ama şarmutlak zorunlu değil. bir sürü insan, kaynakları olmadan başarılı girişimler kurdu. kendi paranız olmasa bile, başkalarını ikna edebilirsiniz.

ben mesela, param yokken, bir bina kiraladım, karşılığından, adamın geceleyin ofisinin bekçiliğini yaptım. bu resourcefullness.

neden burada girişim sermayesi yok. çünkü burada henüz fırsat göremiyorlar. israilde 15 yıl önce yoktular. hindistanda 7 yıl önce yoktular.

her şey çok zor demek kolay. ama aziliyseniz, başarırsınız.

---
inovasyon modelleri

buluşlar, büyük kurumlarlda girişimimci kurumlarda da oluşabilir.

paradoks: inovatif olmak için neye ihtiyacınız var: insanalları yaratıcı olmak için teşvikler oluşturun.

verimli bir şirket çalıştırmak için, inovatif olmak için gereken şeylerin zıttıdır. nasıl bunu aşacaksınız?

kültürel meseleler:
japon fabrikaları tahmin edilemeyen davranışları engeller. ama bu durum, yaratıcılığı enggeller. ne olacak?

ayrıca bazı yenilikleri pazarda yapmak çok iyidir. mesela software as a service. ama bunu şirket içinde yaparsanız ne olur? eğer başarısız olursa, belki sizi kovarlar. başarılı olursa ne olacak. belki bir maaş ödülü alırsınız. bu önemsiz. bu yüzden insanlar risk almazlar. çünkü büyük şirketlerde risk almanın bir faydası yoktur. bu yüzden insanlar sadece küçük yenilikler için risk alırlar.

sadece genel müdürler, için büyük risklerin ödülü yeterince büyüktür.

bu paradokslara benim çözüm önerim:
- inovasyon ortamlarını ya zaman, ya da coğrafi olarak birbirinden ayır.

fiziksel ayırma örnekleri:
- bell labs, ibm tj watson labs, apple-macintosh grubu

zamansal ayırma örnekleri:
- herkesin her şeyi yaptığı, hiyerşik fonksiyonel rollerin olmadığı birfirma. satışçılar bile, arge ile ilgili öneriler sunabilir. buna engel olmamalısınız.
iki yıl sonra yeni bir seviyeye gleirsiniz, artık üretim moduna geçersiniz. ne yaparsınız? ceo'yu kovarsınız. bu yeni gelen ceo, tamamen yönetim kademesini değiştirir. 2 yıl sonra yine yeni bir ceo gelir. aynı şey olur.
- hissedar olarak, yeni insanların gelmesinden memnunu olmalısınız. çünkü kültüün değişmesi için imkan tanır.
bir arkadaşım: rajih. çok başarılı bir genel müdürdü. iki yıl sonra kovuldu. sonraki iki yılın ardında 20 milyon dolarlık hisse payı aldı. çünkü yeni genel müdür, şirketi başarılı bir şekilde satmayı gerçekleştirdi.

apple: steve jobs, başka birileri, ancak 20 yıl sonra tekrar firmaya geri geldi.

bill gates bunun istisnası.

startup culture.
bunun yapısı, normal şirketlerden çok farklı.
grup tartışmaları, hiyerarşi yok. düşük engel yanlış soru sormaya karşı, herkes firmanın ortaığıdır.

why startups work sometimes.
bütün bu koşullarla birlikte, yine de başarılı olmanız gerçekten çok zor. ürününüze karşı çok büyük bir azimle bağlanmalısınız.

encouraging innovation

üniversite: işbirlikli bir ortam. hiyerarşi yok. başarısızlık cezası yok.
şirketler ise bunun tam tersi.

Örnek: Google

4 gün şirketin işine çalışırsınız. 1 gün tamamen serbest çalışırsınız. ne isterseniz yaparsınız. fakat insanların çoğu mühendis olduundan, bunlar yine google için yenilikçi ürünler geliştirirler.

bedava kahvaltı, öğle yemeği, akşam yemeği, masaj, jimnastik, yıkama. insanlar sadece uyumak için evlere giderler. firmaya girmesi çok zor, ama sonrası çok güzel.

bu şey, aslında amerikan kültürünün özünde derinlerde var. kovboylara bakın: işbirliği kültürü vardır. altın nerede. ne yapmalı? konuşurlar. bu özellikler, amerikan kültürünün derinlerinde var.

aksiyon planı:
bunları düşünmenizi isterim:
- kendi kurumunuzda değişiklik yapmak için neler yapmalısınız.
- başarısız bir kişiyi bulun ve bunu öğrnek kişi olarak gösterin.
- hisselerinizi paylaşmaya hazır mısınız?
şu anda bir dönüm noktasındayız. girişimci olmak için bundan daha heyecanlı bir an yok:
açık kaynak yazılım, başkalarının bilgi varlıklarına erişmenizi sağlıyor.
software as a service. satın alıp, kurmak yerine, bir yazılımları artık internet üzerinden kullanabilirsiniz. bir şey almanıza gerek yok.
bunu ilk yapan salesforce.com firmasıydı.
10 yıl içinde girişimci olmak istiyorsanız: world of warcraft oynamayı öğrenin. ilerlemek için, sürekli yeni becerilere sahip insanlarla tanışmanız gerekir. ileride çalışma şekli böyle olacak. internet bunu gerektiriyor.

cloud computing: elektrik kullanmak için, yaptığınız tek şey, fişi prize takmak.

social network:

nerede yaşadığınızın önemi kalmadı. bu ülkedeki gibi, genç nüfus, teknolojye açıklık çok az yerde var. fakat bakış açınızı değiştermelisiniz.

özet olarak: inovasyon ekosistemi oluşturmak için:
1. sermayeye erişim gerekir.
iyi sermayeyei nasıl bulursunuz? banka parasını değil. bankalar kötü para verir. sizin risk sermayesine ihtiyacınız var.
2. avantajlı hukuk politikası.
çinde hisselerden kazanılan paradan vergiyi kaldırdılar. amerikada 15% vergi oranı. bunu yapmalarıyla,
amerikada bir şerket kurmak 20 dakikalık bir iş. bu kadar basit bir şey.
3. girişimcilik eğitimi
4. mentorluk.
mentorluk, bilgi sahibi insanlar, thayat tecrübesi insanlar. bunlar gençlerle paylaşırlar. benim için 2-3 mentorun bana verdiğinden daha fazla yararlı bir şey yok. genç insanlar, rehberlik isterler. fakat kime soracaklarını bilmezler. yaşlılar ise, bilirler fakat kime yardım edeceklerini bilmezler. bunu normal hale getirmek için bir yapı oluşturmak lazım.
altmış yaşlarındaki insanlar, gençlerden saygı ve sevgi beklerler. benim yaşımdaki insanlar, yirmililer tarafından görülmezler. biri benden mentorluk isterse, elimden geleni yaparım.


---
silikon vadisinde mentorluk ne boyuttadır?
çok sayıda kurum var: çinli işadamları, kadınlar, mit girişimciler forumu, inanılmaz sayıda çok forumlar var. buralara insanlar geliyorlar ve yardım istiyorlar.

bu işin içinde, hiç para yok. ayda bir veya iki kez buluşuyorsunuz. normal sorular soruyorsunuz. sorduğunuz sorular, şirket kurayım mı, kurmayayım mı, gibi sıradan sorular.
---

ankarada kalsaydınız yine şimdiki kadar başarılı olabilir miydiniz?

9. sınıftaki öğrencilere ders veriyordum. buradan para kazanıyordum. bir quiz programı düzenledim. her zaman para kazanmaya yönelik bir fırsat kovalıyordum.

herkesin bu konuda iştahı ve azmi olmuyor.

ali: türkiyede işbirliğine karşı olan direnç, en büyük engellerden biri.

---
yabancılara yönelik mentorluk programı var mı?

---
yazılımcılar için bilgi koruması, önemli değil. onlar için, icraat hızı esas korumayı sağlar.

---
inkubatör ve teknoloji parkları

amerikada inkübatörler çok tavsiye edilmiyor. girişimcilik için, darwinci evrim en iyi sistem. zombiler iyi değildir. eğer kaynakları zombiler tüketirse, sistem gelişmez. yetersizlerin ölmesine izin vermelisiniz.

bu yüzden avrupadaki gibi, süper devlet desteklerine pek destek vermiyorum.
--

üniversitelerde işbirliği kültürü:

şirketlerle üniversiteler arasında çok sayıda işbirliği var. motivasyon türkiyede biraz yanlış. vergi avantajından dolayı, şirketler buraya geliyor. yeni gelişen pazarlarda, hükümetlere çözüm olarak bakılıyor. fakat bu doğru değil. hükümetler girişimcilik için zararlıdır.


3 yorum:

Omer Akkentli dedi ki...

Naeem Zafar'in soylediklerine buyuk olcude katiliyorum. Ama ortada bir tavuk-yumurta sorunu var. Yani once olmasi gereken ne, sonra digerleri onu takip etsin? bence Turkiye'deki eksiklik bireysel duzeyden ziyade kurumsal duzeyde mevcut. Turkiye'de 2 kere is kurmus biri olarak bence en buyuk ihtiyac kurumsal bir VC ya da Angel investor ortami. Bu ortam olduktan sonra, diger bahsedilen seyler onu takip eder.

Sanilanin aksine, yatirimci olan bu kuruluslar yalnizca finansal olarak destek olmuyorlar. Esas faydalari, girisimcilere daha erken donemde danismanlik saglamalari ve gerekli her turlu kaynaga erisim imkani tanimalari. Bu kaynaklar arasinda, gerekli is iliskilerini kurma (networking), hukuk destegi, insan kaynagi - developer destegi, ve en onemlisi business model development destegi geliyor.

Ben Vadide her seyden once bu kurumlarin giricimcilere en buyuk faydayi sagladigini dusunuyorum.

Peki bu kurumlar neden Turkiye'de yoklar? girisimcilere destek olacak risk sermayesi ortada yok da o yuzden. Bahsettigim VC'lerin fonlari onemli olcude, emeklilik ve sigorta birikimlerinden geliyor. Tahmin ediyorum ki, bizim yerli fonlar paralarini uluslararasi fonlara yatiriyorlar ve o fonlarin da kucuk bile olsa bir kismi yine vadiye akiyor. Hukumetin bu konuda atabilecegi onemli adimlar var, mesela, bahsettigimn kuruluslara fonlarinin binde birini de olsa yerli VC'lere yatirmalarini tesvik edebilir.

http://omersmbadiary.blogspot.com/

Mert Nuhoglu dedi ki...

Söylediklerin son derece mantıklı görünüyor. Yalnız merak ettiğim bir şey var: Hadi bizim hükümetimiz her işte olduğu gibi, bu işte de geriden geliyor anladık. Peki Silikon Vadisinin ikinci bir benzeri neden başka yerde çıkmıyor?
Sanıyorum Fransa ve Japonya gibi ülkelerde bu iş için çok büyük devlet fonları ayrılmış olmalı. Fakat bahsettiğin türde risk sermayesi etrafında bir ekosistem oluşmamış. Hatta ABD'de bile, Boston, Austin ve Seattle, Silikon Vadisinin çok çok gerisindeler.
Bu vadide bir şeytan tüyü var herhalde :)

Coşkun Hoca dedi ki...

Yazıyı çok değerli buluyorum, bazı şekiller netleşti bende Silikon Vadisi'nin bir havası da var ayrıca özellikle sinema ile ciddi bir tanınırlıkta sağlamış durumda. Bir tür marka değeri diyebilirim..