Pazar, Mayıs 27, 2007

Bilgi Teknolojilerinin Gelecegi

Bu yazı biraz fütürist bir yazı olacak.

YÖK'e, Milli Eğitime, DPT'ye ve Türkiye'nin eğitim politikalarını yönlendiren diğer kurumlara bir öneride bulunmak istiyorum: Bilgisayar programcılığına yönelik olabildiğince yatırım yapın.

Biliyorum, hepimiz bilgi teknolojilerinin ne kadar kritik olduğunu biliyoruz. Bütün okullara birer bilgisayar sınıfı kuruldu. Bu çok güzel.


Fakat bence bilgi teknolojileri o kadar önemli ki, bunun önemini belki abartıya kaçacak şekilde vurgulamamız lazım. Son 20 yılda bilgisayarların hayatımızda ne kadar büyük değişiklikler yaptığını hepimiz gördük, öyle değil mi?

Artık okulda hocama emaille ödevimi gönderiyorum. Yaz okulu için, ABD'den gelecek bir hocaya erişmek ve dersle ilgili hazırlıkları yapmak, köşedeki markete gitmekten daha kolay. Saymaya gerek yok, hepimiz emailden, google'a, forumlardan, erp yazılımlarına kadar bilgi teknolojilerinin hayatımızı ne kadar kolaylaştırdığını her gün görüyoruz.

Pek çoğumuz bilgi teknolojilerinin çok önemli olduğunun farkında. Geçmiş 20 yıla bakarak bunu biliyoruz. Fakat bu yeterli değil. Bilgi teknolojilerinin şu ana değin sağladığı faydalar, önümüzdeki 50 yıl içinde sunacağı faydaların yanında çok ufak kalacak. Bilgi teknolojileri hala, çocukluk evresinde. Daha bilgi devrimini belki görmedik bile.

Programcılık dünyasında ortaya çıkan gelişmeler, gelecek yıllarda çok daha kolay ve kaliteli yazılımlar yapmamıza izin verecek. Keşfedilmiş teknolojilerin sunduğu potansiyelin çok az bir kısmını kullanıyoruz hala. Ki daha pek çok teknoloji de keşfedilmedi. Yenilik geliştirmenin hızı giderek hızlanıyor. Bu hızlanma üssel büyümesine daha uzun bir süre daha devam edecek.

Bunları şu yüzden söylüyorum: Bu konuya yatırım yapmaya bakın.

Eğer gençseniz, kendi kendinize programlamayı öğrenin. Üniversiteye girmeyi beklemeyin. Üniversite eğitimi çok iyi bir şey, fakat programlama dünyasındaki evrimin hızı o kadar yüksek ki, pek çok üniversitede sunulan programcılık eğitimi, bunun gerisinde kalıyor. Yine hiç olmamasından iyidir, fakat siz kendinizi üniversiteyle sınırlamayın.

Eğer çocuklarınız varsa, çocuklarınızı programlamaya yönlendirin. Gelecekte bilgisayar mühendisi olmaları şart değil. Hangi mühendisliği ve hatta sosyal bilimleri okuyacak olursa olsunlar, programlama bilgisi çok büyük değer katabilir.

Eğer milli eğitimde, Yök'te veya başka bir politika belirleyici kurumda görevliyseniz, bu konuya yatırım yapılması için elinizden geldiğinizce çaba harcayın. İçinde yanlışlar ve israflar bulunan yatırımların bile, getirisi çok yüksek olacaktır.

Eğer iş adamıysanız, bilgi teknolojileri alanına girmenin bir yolunu bulmaya çalışın. Çevrenizde gördüğünüz örneklerin başarısızlıkları sizi aldatmasın. Uzaklara bakın: ABD'deki garaj milyonerlerini hatırlayın. Bunların yaptıkları işler, kesinlikle Türkiye'de de yapılabilir işler. Tek eksiğimiz, vizyon.

Eğer mühendisseniz, hangi sahada çalışıyor olursanız olun, bilgisayar programcılığını öğrenin. Mevcut işinizden daha zor bir iş değil. Bilgisayar mühendisliği okumuş olmak şart değil, programcılık için. Diğer bütün mühendisliklerden daha yenilikçi ve açık bir mühendislik dalı, programcılık. Kendi kendinize programcı olabilirsiniz.

Sakın dünyada google, microsoft gibi firmalardan kaç tane var? O kadar başarılı olmak için, çok para lazım diye düşünmeyin. Bilgi teknolojilerine dayanan yeni ekonomi, eski ekonomiyi zaman içinde tamamıyla ikame edebilir. Sadece ikame etmekle kalmayıp, aynı zamanda pek çok yeni sektörler oluşturuyor. Bu ekonominin büyüklüğü o kadar büyük ki, çok, gerçekten çok sayıda yeni şirketi besleyebilir. Dolayısıyla rekabetten çekinmeyin. Fakat tamamen kopya ürünler üretmekle kalmayın. Başkalarından esinleneceksiniz, ama mutlaka farklılaşmaya da çalışın.

Eğer işsizseniz, sahip olduğunuz serbest zamanı, programcılığı öğrenerek geçirin. Internet üzerinden serbest programcılara (freelancer) proje bazlı iş veren pek çok yer var. Bunlara program üretin. Ben yaşlandım, geç kaldım demeyin, programcılığı öğrenmek, yeni gireceğiniz bir işi öğrenmekten çok farklı değil. Tek sorun, kendi başınıza bunu öğrenmek zorunda olmanız. Tek yapmanız gereken, kendinizi programlama işine odaklamak. Eğer sıkı çalışırsanız, çok kısa zamanda bu işe adapte olabilirsiniz.

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Merhaba Mert, gerçekten yazılarını çok beğeniyorum. Bilgi teknolojilerinin geleceği hakkında ben de senin gibi düşünüyorum. Ama eğitim alanında internet kullanımı daha çok yaygınlaşmadı bence. Bazı üniversitelerde akademisyenlerin kullanabileceği ne bir bilgisayar ne de internet bağlantısı var. HAlbuki bilim üretilen bir yerde en yüksek teknolojiler kullanılmalı. BAzı akademisyenlerin de interneti sadece msn veya gazete okumak için kullandıklarını göz ardı edersek, bilimsel çalışmalar için bilgi teknolojileri şart. İlköğretim okullarında teknoloji sınıfları kurulmuş ama malesef bu sınıfları öğretmenler kullanmıyor, bilgisayarlarda internet bağlantısı yok, doktora uygulama çalışmalarımı ilköğretim okullarında yaptığım için bunu rahatlıkla gözlemliyorum. İnternetin kötü amaçlar için kullanılması korkusuyla ilköğretim okullarında internet yasaklanırsa öğrenciler bir şekilde başka ortamlarda internete girerler. Öğrencilere bilgiyi internetten nasıl elde edebileceklerini, internetin sadece oyun için kullanılmadığını yararlı bilgilere ulaşmak için de bir kaynak olduğunu öğretebilsek ve biz de davranışlarımızla onlara örnek olabilsek sorun ortadan kalkar diye düşünüyorum. İlköğretim öğrencileri bilgisayara çok meraklı lütfen biz öğretmenler öğrencilerimizin bu meraklarını onlar için faydalı olacak şekilde yönlendirelim.

Mert Nuhoglu dedi ki...

Interneti güvenli bir hale getirmek aslında çok kolay bir iş. Neden insanlar internetten korkmak yerine, gerekli güvenlik çözümlerini uygulamıyorlar anlamak güç...